"100.000 Euro gibi bir
paranın hiçbir şey ifade etmediğini iş hayatım boyunca sadece
futbol sektöründe gördüm"
Yukarıdaki söz şu an kim
olduğunu hatırlayamadığım, ligimizdeki bir futbol kulübünün
yönetiminde yer alan bir işadamına ait. Bir asgari ücretlinin 25
yıl boyunca çalışarak kazanabildiği bu para futbol piyasasında
bozuk para muamelesi görüyor.
Şimdinin maddi
yetersizliklerden şikayet eden Anadolu takımlarının bütçelerinin
dahi 80'li yıllardaki büyük dünya kulüplerinin bütçelerinden
daha büyük olduğunu biliyor muydunuz? Şimdilerde bir futbolcu
için istenen bonservis bedelleri 100 Milyon Euro'nun üzerine
çıkabiliyor. Bu rakamları sadece bir futbolcuya ödemeye hazır
kulüplerin 20 sene önceki kulüp bütçeleri dahi bu rakama
yetişemezdi. 6-7 sene öncenin çok sıradan takımları olan
Manchester City'nin, PSG'nin; adını daha önce hiç duymadığınız
Anzhi'nin, Al Sadd'ın; önüne futbol topu koyduğunda bomba sanacak
Arapların, Çinlilerin; ABD'lilerin şimdilerde futbol piyasasının
en büyük aktörleri olması futbolun normal evrim süreci mi?
Avrupa'nın en büyük 81 stadı listesine giren stadların
isimlerine bir bakın:
6- Signal Iduna Park -
Borussia Dortmund / Almanya (Signal Iduna: Sigorta ve Finans
Şirketi)
17- Allianz Arena - Bayern
Münih / Almanyan (Allianz GmbH: Dünyanın en büyük Sigorta ve
Finans Şirketlerinden biri)
22- Veltins-Arena –
Schalke 04 / Almanya (Veltins: Bira, İçecek Firması)
24- Emirates Stadium –
Arsenal FC / İngiltere (Emirates: Dünyanın en büyük sivil
havayolu şirketi)
29-
Imtech Arena – Hamburg SV / Almanya (Imtech:
Bir Medya ve Teknoloji Şirketi)
35-
Türk Telekom Arena – Galatasaray SK / Türkiye (TürkTelekom:
Telekomünikasyon Şirketi)
38-
Commerzbank-Arena
– E. Frankfurt / Almanya (Commerzbank:
Finansman Şirketi)
42- Aviva
Stadium – Irlanda Futbol ve Rugby Federasyonu / İrlanda (Aviva
Group: Sağlık, Finansman ve Sigorta Şirketi)
55-
AWD Arena – Hannover / Almanya (AWD
Holding AG: Finansman Şirketi)
56-
EasyCredit-Stadion –
FC Nürnberg / Almanya (EasyCredit:
Norisbank AG şirketinin kredi birimi)
64-
Red Bull Arena – RB Leipzig / Almanya (Red
Bull: Enerji İçecekleri üreten firma)
Futbol'un
içerisine giren para onu son 30 yılda dünyanın en büyük
ve para sirkülasyonunun en yoğun ve hızlı döndüğü sektöre
çevirdi. Bu kadar korkunç paranın olduğu yerde kaçınılmaz
olarak büyük şirketlerin yanı sıra (ve zaten daima içiçedirler)
para oligarklarının, mafyaların ve karaparanın girmemesi zaten
düşünülemez. Özellikle futbol üzerine bahis oynatan
yapılanmaların yeraltından çıkarılıp onlara legalite verilerek
hem sektörde yeni ve eskisinden çok daha büyük bir damar açılmak
istendi hem de yeraltında dönen bu büyük paralardan sektörün
diğer bileşenlerininde pay almasının sağlandı.
Durum
şöyle açıklanabilir: Sıradan küçük bir alt lig takımını
düşünün. Eskiden bu takımın tek motivasyonu skor elde ederek
bir üst lige taşınmak, alabildiğine kupa alabilmek gibi tamamen
amatör, sportif amaçlardı. O hafta oynadığı maçından kendi
birkaç bin taraftarının ve rakiplerinin dışında kimsenin haberi
olmazdı, umurlarında olmazdı. Federasyondan aldıkları küçük
ödemeler, tribüne gelen 2 bin kişiye satılan bilet ve stad içinde
ve dışında sattıkları forma, atkı, sandwich dışında bir
gelirleri olmazdı. Şimdi bu futbol
kulübünü günümüzde düşünelim.
Klasik tribün, forma satışlarının yanı
sıra yayın ve bahis gelirlerinin biriktiği havuzdan ligteki
sıralamalarına göre görece daha iyi gelirlere sahipler. Dünyanın
her köşesinde maçlarına en az yüzbinlerce Euro tutarına
bahisler oynanıyor ve karşılaşmalarının sonucu dünyanın her
köşesindeki bu insanları direkt olarak ilgilendiriyor.
"Her
takımda kumar oynayan, kumar borcu olan, yeni araba ya da ev almak
isteyen oyuncu ve
yönetici
bulunur. Kimi de sevgilisinin pahalı hediye ve seyahat isteklerini
yerine getirmek ister. Kazandığı
para kendi masraflarını karşılamaya yetmeyeceğinden ya
da insanın doğası gereği hep daha fazla kazanmak isteyeceğinden
maçı
satmaya
en baştan isteklidir.”
Makedonyalı
bahis örgütünün lideri Velibor Dzarovski.
(Etki
alanı Macaristan, Hırvatistan, Slovenya, Bosna Hersek, Yunanistan
ve Belçika. Başta futbol olmak üzere basketbol, hentbol ve at
yarışı...)
Bahis
manipülasyonlarını yürüten kişiler aslında bilinen, ünlü
mafya liderleri, eski spor yöneticileri ve boks, at yarışları
gibi futbol öncesi bahis mafyalarının yapılanmaya başladığı
alanlarda etkin olan tanınmış kişilerdir. Tanınırlıklarına
rağmen bu örgütlerin varlığının engellen(e)memesinin bir çok
nedeni vardır. Liderleri spor dünyasının ve bahis sektörünün
önde gelenleriyle ciddi ilişkiler içindedir ve sektördeki pek çok
çeşmenin başını tutan insanlardır. Yani kısaca spor sektöründe
yerüstüyle yeraltı sıkı sıkıya birbirine karışmıştır.
Çoğu zaman yeraltından çekilmek istenen tuğla bütün spor
sektörünü olduğu yere yıkacağı için bu
dengeleri fazla bozmamak bütün sektörün menfaati gereğidir.
Yani
bir fabrikanın çevreye akıttığı kirli suyu engellemek için
fabrikanın bu kirliliği yaratan en karlı bölümünü kapatmak bu
fabrikadan kazanç elde eden hiç kimse için makul değildir.
Makul olan çevrede yaşayan
insanları fabrikadan çevreye yayılan bu atığın temiz ve
zararsız olduğuna ikna etmektir. Yani futbol sektörünün dayanağı
olan taraftarlara herşeyin adil ve sportmence olduğu ilizyonunu
yaratmalı ve taraftarı önceden sonu bilinen bir tiyatro
izlemediğine ikna edilmelidir. Arada sırada yapılan operasyonlar,
açılan davalar, “şikeye sıfır tolerans” hikayeleri bir
kontrol ve malumu münferit yapma çabalarından başka bir şey
değil.
Bu organizasyonlar
sanıldığının aksine sadece bahis oynayarak kazanç elde
etmezler. Hatta bahis gelirleri diğer gelirlerin yanında küçüktür.
*Başka bir kulüp
için para karşılığı maç manipülasyonu: Örneğin bir kulüp,
hedefleri için rakip takımın karşılaşmasının manipüle
edilmesini bu organizasyonlardan isteyebilir. Ligin sonlarına doğru
bu tür müdahaleler çoğalır. Örgüt için en kazançlı durum
budur. Hem manipülasyon talebinde bulunan kulüpten kazanç elde
edilir hem de manipüle edilen karşılaşma üzerine oynanan/satılan
bahislerden kazanç elde edilir. Genelde sadece hakemler ve bir kaç
futbolcu üzerinden ilişki kurularak görece daha düşük maliyetle
büyük kazanç sağlanır.
*Bahis
Satışı: En sık yapılanı budur. Devamlı yüksek gelir elde
edilir. Fakat nokta skorlar elde edilmelidir. Yani karşılaşmanın
başından sonuna kadar senaryosunun
yazılarak yeteri kadar aktörün satın alınması gerekir. Şike
her iki kulübün bilgisi dahilinde yapılır. Kulüpler yeteri kadar
futbolcuyu işin içine sokar. Organizasyon ise hakemleri ayarlar.
Örgüt her aktöre ayrı ayrı ödeme yapmak zorundadır.
Dolayısıyla maliyet yüksektir. Fakat elde edilecek skorların
satışı ve üzerine oynanacak bahisin kazancı yüksektir. Genelde
ilk gol bahsi/ İlkyarı-Maç Sonu Skor Bahsi / Kırmızı Kart ya da
Penaltı bahsi gibi detaylı bahis oyunları için manipülasyon
yapılır. Nokta bahis üzerine tek bir lokasyondan yüksek bahis
oynamak çok aşırı dikkat çekeceğinden bundan kaçınmak içi,n
örgüt bahislerini parça parça farklı noktalardan ve farklı
bahis şirketlerinden oynamak zorundadır. Kazancın çok büyük
kısmı bahis satışlarından elde edilir. Bahis satışları hem
karşılaşma için oynanan bahislerin çok geniş bölgelere dengeli
olarak yayılmasını sağlayarak güvenlik ve gizliliğin
sağlanmasına yardımcı olur hem de bahis satışlarından çok
yüksek gelirler elde edilir.
Bahis örgütlerinin
yapılanmaları hayalet tarzdadır. Yani aşağı yukarı 4-5
katmandan oluşurlar ve hiç bir katman ve katmandaki birimler
birbirlerini tanımazlar. En üst katman örgütün başıdır
diyebiliriz. Genelde etki alanındaki kulüp yöneticileri, hakemler,
futbolcular ve menajerlerin bazılarıyla uzun süredir
ilişkilidirler. Hedef maç tayin edilir, gerekli kişilerle ilişkiye
geçilip talepler ve ödeme planları yapılır. Manipülasyon için
yetecek kadar az kişiyle ilişki kurulmasına dikkat edilir.
Diğer katmanlar
satışların gerçekleştiği katmanlardır. Kabaca ve örnek
rakamlarla şöyle anlatayım:
Birinci Katman:
Organizasyon başı.
İkinci
Katman: Örneğin 4 birimden oluşur diyelim. Avrupa Birimi, Asya
Birimi, Amerika Birimi, Okyanusya Birimi olsun bu birimler. Her
birim 1. Katmandan sallıyorum 100Bin Euroya maç skorlarını satın
alsın. Böylece 1.Katman satışlardan 400Bin Euro gelir elde
ederken elindeki bahside 4 kıtaya dağıtmış oldu. Bu
katmandaki birimler 1. Katman'la yani organizasyonun başıyla direkt
ilişki halindedir ve organizasyonun asli parçalarıdır. Bir birim
deşifre olduğunda, görevden alındığında vs. 1. Katman yerine
başka birini koyar.
Üçüncü
Katman: Örneğin 2.Katman'ın Avrupa Birimine birimine bağlı
(sallıyorum) 5 birim bağlıdır. (Artı olarak diğer kıta
birimlerine bağlı 3. Kat birimleri tabii ki).
Bunlar 1-İskandinavya/Rusya
Birimi, 2-Batı Avrupa Br. 3-Orta Avrupa Birimi 4-Balkan/Doğu Avrupa
Br. 5-Güney Avrupa Br. olsun. Bu her birim maç satın almak için
2.Katman'da bağlı olduğu Avrupa Birimine 30'ar Bin Euro öder.
Böylece 2. Katmandaki Avrupa Birimi 100.000 Euro ödediği maç
bahisini 150.000 Euro'ya alt birimlerine satarak hem 50.000 Euro
kazanç elde etti hem de organizasyonun bahsini Avrupa'nın dört bir
yanına dağıtarak lokasyon dengesi sağladı. Bu katmandaki
birimler 1. Katman'ı (yani mafyanın baş kısmını) tanımazlar.
2. Katmanla ilişki halindedirler, onlar tarafından atanır ya da
satıştan alınırlar. Böylece de organizasyonun gizliliği ve
güvenliğide sağlanmış oldu.
Dörtüncü Katman: Yine örneğin 3. Katman'da 4. Birim olan Balkan/Doğu Avrupa
Birimi'ni ele alalım. (yine tabii ki artı olarak diğer birimlere
bağlı alt birimlerden oluşur) Bu birime bağlı 4. Katman
Birimleri de şunlar olsun: 1-Çek Cumh. Birimi 2-Sırbistan ve
Karabağ Birimi 3-Makedonya Br. 4-Yunanistan ve Malta Br. 5-
Bulgaristan Br. 6-Türkiye ve Kıbrıs Br. vs
vs... böylece ülkelerden oluşan 15 birim olsun. Her birim 3.000
Euro'dan üst biriminden maç satın alsın. Böylece 3.Katman'ın
4.Birimi 30.000 Euro'ya sahip olduğu bahsi 15x3.000 = 45.000
Euro'dan satarak 15.000 Euro kazanç elde etti ve söz konusu bahsi
daha da fazla noktaya yaymış oldu. 4.Katman birimleri direkt olarak
organizasyona bağlı değildirler ve 3.Katman birimlerini direkt
olarak tanımazlar. Bahisleri Derin İnternet (Deep Web) üzerindeki organizasyona ait
portallarda üst birimlerinden alırlar. Sadece internet üzerinden
üst birimleriyle ilişkili olduklarından organizasyon etkisi
büyümesine rağmen organizasyonun güvenliği ve gizliliği
etkilenmemiş oldu. Bu katmandaki birimler kısıtlı sayıda alıcıya
ulaşmak zorundadırlar. Bu lokasyonlardaki bahis şişkinliğini
önlemek için ve kendi güvenliklerini tehlikeye atmamak için
böyledir.
Görüldüğü
gibi organizasyon ağını katman katman bölerek hem güvenliğini
sağlamış oldu, hem bahsi dünyanın dört bir yanına dağıtarak
belli lokasyonlardaki bahis şişkinliğinin önüne geçmiş, dikkat
çekmemiş ve böylece de satışlardan yüksek kazanç elde etmiş
oldu. Bahis satışları derin internet (Deep Web) üzerindeki onion portallardan
gerçekleştirilerek güvenlik güçlerinin sanal takibine önlem
alınır. Ayrıca satışlarda organik para ve gerçek banka
hesapları yerine bitcoin (internet para birimi) kullanılarak banka
ve hesap takiplerininde önüne geçilmiş olunur. Böylece alt
birimlerden başlayarak örgütün üst birimlerine yönelik takip
imkansız kılınır.
Yukarıdaki örgüt
şablonu örnektir. Her organizasyon bu şekilde yapılanmayabilir
fakat aşağı yukarı buna benzer yapılanmalarla ayakta kalır.
Katmanlar ve onlara bağlı birimler her örgüte ve örgütün
gücüne göre farklılık gösterecektirler.
Ben
bunu kendi alım-satım ağını örnek göstererek düzenledim.
Ayrıca örnekte kullandığım alış-satış fiyatları tamamiyle
örnektir. Yani ben
sadece kendi birimime bağlı satış fiyatını bilmekle beraber üst
katman ve birimlerde gerçekleşen satış rakamlarını ve birim
sayılarını bilemem.